jeudi 15 mai 2008

ÖNDER LİDER ŞEHİT MUSTAFA KEMAL YAYÇILI’NIN 4. YIL DÖNÜMÜNDE SÖZLER...

(Şehit Mustafa Kemal Yaycılının 4. yıldönümü)



ÖNDER LİDER ŞEHİT MUSTAFA KEMAL YAYÇILI’NIN 4. YIL DÖNÜMÜNDE SÖZLER

SENİNLE GURUR DUYARIZ; MİLLET YOLUNDA ÇİZDİĞİN ÇİZGİLERİ DEVAM ETTİRECEĞİZ

14 Mayıs 2004 acı bir olayın ardından Türkmen mücadelemizin en önde gelen liderlerimizden birini kaybettik. O da değerli ve kıymetli kan kardeşimiz şehit Mustafa Kemal Yayçılı'dır.
Mustafa Kemal şahadet mertebesine nail olup bize veda etmeden son yolculuğuna gitti. Öyle bizi bir üzüntüye koydu ki, Türkmen davası onun ardınca ağlıya ağlıya son yolculuğuna uğurladı. Bütün milli duygulu insanlar Türkmen, Arap, Kürt ve Asurlar hepsi ağladı ve üzüldü. Bu da sadece bir gerçeği yansıtır ki; Önder Şehit Mustafa Türkmen davasının ne olduğunu iyice çevresindeki gayrı Türkmenlere de anlatmıştır. Bunu da bugünkü Irak'ımızda bu kadar yoğun sorunlar içinde az mücadeleci bir kimse yapabilecektir.

Şehit Mustafa Kemal Yayçılı mücadeleci ve azimli bir Türkmen idi. Hassas ve tehlike anlarında çok soğukkanlı birisi idi. Zor olaylar karşısında kendini hiç bozmayıp, gülümseyerek sorunları çözmeye çalışırdı. Çoğu zor anlarda siyasi görüşmelerde yerinde ve ustaca konuları yorumlayıp korku bilmeden yanıt verirdi. Karşı tarafı küçümsemeden sorunların güzel çözümü ile tartışmasını sona erdirirdi. Kendini hiç kimseden üstün bilmezdi. Her zaman da "İnsan millet yolunda hoşgörülü olmalıdır, ne kadar hizmet ederse o kadar yükselir biz hizmetle büyüğüz" söylerdi. İşte bunlar hepsi lider olan kimsenin özellikleridir. Onun ölüm haberi bütün Türkmenleri yasa boğdu. O gözümüz önünden gitti, ama gönlümüzden çıkmadı ve çıkmayacak. Vicdanımızda yaşamaktadır.

O Türkmenlerin lider sembolüdür.

KAHRAMAN MUSTAFA KEMAL YAYÇILI’NIN
GENÇ, ÖĞRENCİ VE KADINLARA HİTABI
GENÇLERE HİTEBI
Değerli kardeşlerim, Geleceğin liderleri,
Sizlere heyecanla sesleniyorum. Çünkü buna inanıyorum, bir gün gelir sizler bizim yaptığımızın daha iyisini yapacaksınız. Sizler hürriyet meşalesini taşıyan, özgürlük çağrısına fedakarlıkla koşan nesil olacaksınız. Bizler davayı bir yerlere kader yetiştirip gideceğiz. Belki şehit olarak, belki de yaşlanarak, ancak hiç korkumuz olmadan gideceğiz. Çünkü arkamızdan hayırlı ve cesaretli bir nesil gelecek, davayı büyük bir güçle sürdürecekler. Ancak büyüklerinizi ve fikirlerini unutmayın, zira biz, bizden büyüklerin fikir, öneri ve talimatlarını unutmadık ve yaşattık.

Ey gençler;
Bundan eminiz sizler Irak’ın genelinde, tüm Irak için tarih yaratacaksınız. Ben bundan eminim, sizler zor dönemlerde yetişen nesilsiniz, onun için sizlerden çok işler beklenir. Fikirleriniz ayrılsa bile hedefiniz bir olmalı. düşmanınız çok olsa bile, imanınız büyük olsun. Bıkmayın, yılmayın ve dalgalanan bayrağa sahip çıkın.
Tanrı sizleri Milletimiz için kurusun

ÖĞRENCİLERE HİTABI
Davamızın şerefli mertebesini okumakla kazanmış öğrencilerimiz, davada en büyük adımımızı uygulayan insanlar, kendi dilimizle eğitim yapmamız büyük kazançlardan biridir. Onu koruyun ve geliştirin, bunu ortaya koymak için büyük feda karlıklar verildi. Onu kayıp etmeyin ve sürdürün, bu yolda çalışın, tüm kuruluşlara bu kazancın önemini anlatın ve geliştirilmesi için çalışın. Geleceğin fikir, bilim adamları ve siyastecileri sizlerle şimdiden gurur duyuyorum, gerçekten Türkmen Milletinin başını yuksek ettiniz ve edeceksiniz. Başarılarınız bizi ve milleti sevindirir ve kıvanc yeri olur.

Başarılarınız devamlı olsun ki, ihtisas alınca bütün gayretle hizmetinizin yoluyla, milletiniz baş kaldırıp fırtınlar aşsın, okullarınızı koruyun, gerekli bıranşları alın ve hizmet gösterin, Türkmen tarihini ve coğrafiyesini bilmelisiniz kültürümüz sürdürülmelisiniz.
Gelecekte sizlere güvenimiz büyüktür. Sizler yaşlılarla, gençlerle ve diğer kisimlerle birlikte el ele kültürümüzü sahip çıkmanızdan eminiz.
Tanrı sizleri ve milletimizi kurusun.

KADINLARA HİTABI
Kardeş, anam ve mücadeleci bacılarım,
Dava sizlere çok önemli yer tanımış, onu değerlendirip, görev ve yetkilerinizi kullanarak, Irak genelindeki kadınların haklarını ve özellikle Türkmen Kadınlarının haklarını koruyup ve uluslararası mahfillerde tanıtması için büyük caba sizlerden beklemekteyiz. Kadınlar arasındaki fikir alışveriş, dostluk, birlik beraberlik ve yardımlaşma duygusunu geliştirin, davayı bilin ve öğretin, okuyun, anlayın ve yaşayın bütün bu prensipleri hayata geçirin.
Milletimize faydası olan fikir ve önerilerinizi kendi yayınlarınız yoluyla ortaya atın ve onları koruyun.

Artı hizmet grupları oluşturarak, dava dışında kalan bacılarımıza yardım ve hizmet olaştırmaya çalışın. Sizleri ilgilendiren mevzuları çizip ve dünyaya tanıtmalısınız.
Sizler dava için, adam ve lider yetiştireceksiniz. Davayı millete en iyi anlatan sizlersiniz, sağlıklı nesil yetiştirmek en büyük görev sizlere düşmektedir.
Tanrı sizleri ve milletimizi kurusun.

ŞEHİT LİDERE KARŞI ŞUURLARIMIZ
Ne kadar çoktur Türk Dünyamızın milliyetçi adamları, hepsi de birbirinden cesur. Ama doğru düşünceli, düz sözlü, güzel fikirli ve yapıcı görüşlü siyasetçilerimizin arasında Kahraman Mustafa Kemal Yayçılı bir başkaydır. Onun öz yeri ve öz adı vardı. Siyaset dünyasına ilk adım attığı günden beri kendine çok yakın bir dost bulmuştu, o da milli mücadeleydi. Kahraman Mustafa Kemal Yayçılı tekçe Kerkük Şehrinin mi? Hayır böyle dersek onun yaptığı bütün çalışmaları sınırlaştırmış oluruz. Çünkü Kahraman Mustafa Kemal Yayçılı’nın derdi tekçe Kerkük Şehri değildi. Onun derdi bütün Irak’ta ve yurt dışında olan Irak Türkleridir. Hele siyasi dünyasına ilk admılarını attığı günden beri ta kara gün olan 14 mayıs tarihinde son nefesini verirken, damarlarından akan asil Türk kanının son damlasına kadar çok sevdiği milletine karşı ne şahsi duygularına kapıldı ne de kendi menfaatleri için çalıştı. Çünkü o sadece ve sadece bir Türkmenoğlu gibi halkının derdini kendi derdi bilirdi. O hak yolunda suzmaz oldu bir taraftan gurbet sıkıntıları bir yandan da vatan hasreti onun şah damarındaki kana karıştı.

Kahraman Mustafa Kemal Yayçılı Türkmen soylu bir aile evladıydı, Türkmen soylu bir aile babasıydı, Türk ruhlu bir millet önderiydi ve Türkmen topraklı bir vatan lideriydi. Onun Bütün derdi, bütün özlemi, bütün hasreti ve bütün çalışmaları Müslüman Türkmen’in tekrar ayağa kalkıp dünya çapında kendi sözüne, kendi diline ve kendi meşru haklarına sahip olmasıydı.
Kahraman Mustafa Kemal Yayçılı’nın sözleri okadar etkiliydi ki, dinleyicileri ayağa kaldırıyordu. O bir önder ve lider gibi genç, ihtiyar, kadın, erkek ve her kes onun peşinden koşardı. İnsanlara gördüğü yalnışları bildirmek için sözüyle, fikriyle, görüşüyle ve çalışmalarıyla bilgi veren değerli bir millet insanıydı.

Kahraman Mustafa Kemal Yayçılı bir siyasetçi, bir eğitimci ve bir öğreticidir. Hep Milletinin menfaati doğrultusunda yürürdü. Bir an bile ne yorulmayı ne de bu yoldan çekilmeyi düşünürdü. Üstelik millete her seslenişinde ve gençlere her konuştuğunda vatan sevgisi çağrısını seslendirirdi. Çünkü “vatan insanın gayretidir. Toprak ise; onun secde gahıdır” derdi. Birini değil ancak ikisini bir arada tutup, ikisine bütün haliyle muhafaza etmemiz gerekiyor. Çünkü bu bizim birinci ve en önemli görevimizdir söylerdi.

Kahraman Mustafa Kemal Yayçılı bir barış sever önderiydi, bir vatan sever lideriydi ve bir millet sever insanıydı. O her zaman öz sözünü millete, milletin sözünü kendi sözüne çattırmayı başarmıştır. O her zaman yüreğinin duygusunu milletin duygusuna kattı ve milletin derdini kendi derdi bildi. Artık o bizim gurur duyduğumuz ölmeyen liderimizdir.

Kahraman Mustafa Kemal Yayçılı’dan duyduğum son sözler ise gençler sesinizi milletin sesiyle, Türkmen’in sesiyle ve Kerkük Şehri’nin sesiyle çattırın derdi. Bu topraklar ve bu taşlar bizimdir ve bizden başkasına yar olmasın derdi. Çünkü bu topraklarda atalarımız, liderlerimiz, şehitlerimiz ve suçsuz günahsız öldürülen değerli insanlarımız yatıyor derdi, şimdiyse kendisi yatıyor, evet Kahraman Mustafa Kemal Yayçılı da kendisi bu kanlı topraklarda yatıyor, bizler bu toprakları nasıl terk ederiz. bulunan altın taşlarına nasıl sahip çıkmayız. Önder şehidimiz gibi kendimizi de bu topraklar için feda ederiz. Bunu her kes bilmelidir ki; dünya ne kadar değişirse değişsin, ama Kerkük’ün öz aslı Türkmen’dir hiçte değişmeyecektir. İşte Kerkük Türktür bitmiştir. Bunu da bu topraklarda yatan şehitlerimiz tasdik etmiştir.

Kahraman Mustafa Kemal Yayçılı sen buraları bırakıp gittin, hem de ardından vatan acısı çeken ve toprak hasreti çeken bir millet bıraktın. Şimdiyse bütün Irak Türkmenlerin yaşlısı, genci, çocuğu, kadını, erkeği yani bütün Türkmen milleti senin yokluğunun hasretini çekmeye zorlaşıyor. Özellikle de Kerkük Şehri’nin ne toprağı ne de taşı, senin yokluğunun hasretine dayanamıyor. Türkmen Diyarı olan Kerkük Şehri’nin göz bebeği olan Gürgürbaba ateşinin düşmanların yüreğini yaktığı kadar, senin de gitmen bizi öyle yaktı.

Kahraman Mustafa Kemal Yayçılı sen kendin tek başına bütün bu milletin hasretini nasıl çekiyordun. Bir taraftan vatan hasreti, bir taraftan toprak aşkı, bir taraftan millet sevgisi ve bir taraftan da Kerkük Şehri hasretine nasıl dayanıyordun.
Ama bil ki; bütün Türkmen Milleti kararını verdi. Artık senin bize bıraktığın mücadele yolunu izleyerek ve millete teslim ettiğin milli bayrağı taşıyarak, bir el olup hep beraber ‘‘Ya Kerkük Şehri ya ölüm, başka yolu yok artık’’ diyerek sesini yükseltmeye başladı.

Kahraman Mustafa Kemal Yayçılı şimdi bizi duyduğunu biliyoruz çünkü şehitler ölmez, sen bizimle toprak hasreti, millet hasreti, ana baba hasreti, kardeş bacı hasreti ve milli mücadele hasretini yaşadın ve içine gömdüğünü biliyoruz.

Bizi öyle bırakıp uzaklara hem de çok uzaklara gittin, ama biz seni hiç ve hiç unutmayacağız. Çünkü sen bizim unutulmayan liderimizsiniz.

IRAK MİLLİ TÜRKMEN PARTİSİ
ENFORMASYON BÜROSU

Aucun commentaire: