http://bizturkmeniz.com/tr/index.htm
Kemal BEYATLI
İstanbul
20 Haziran 2007
http://www.irakturkleri.org/
20 Haziran 2000 tarihi itibarıyla Birleşmiş Milletler tarafından Dünya Mülteciler Günü olarak ilan edildi. Bunun işleyişini de UNHCR / BMMYK (BM Mülteciler Yüksek Komiserliği) ne yürütülmesi tevdi edildi.2000 yılından öncede yaşanan göç olayları insanlık tarihinde çözülmesi zor görünen bir sorun haline gelmiştir.
Bu günkü dünyanın bir çok bölgesinde meydana gelen savaşlar ve bu savaşların sonu gelmedikçe göç sorunu daha da zor haller alarak devam edecektir. Irak, Filistin, Afganistan, Lübnan, Darfur ve daha nice ülkede kimi dış saldırıların yanında iç savaşlar da devam etmektedir.
Ekonomi sıkıntılar bir yana bırakılırsa göçün ana nedeni savaş olduğu apaçık görülmektedir. Savaşları fitillendiren değişik sebepleri irdelemeye bu kısa yazıda olmadığı gibi kitaplar bile sığmayabilir.
Günümüzün ağır ve nedeni için pek çok soru işaretiyle karşılaştığımız bir Irak savaşı var. ABD başta olmak üzere yandaşlarıyla birlikte gütmekte olduğu sözde; dikte rejimi devirme savaşı ve Irak halkına özgürlük, demokrasi v.s. vaatler yerine Nisan 2003 itibarıyla Irak halkı sadece ölümlerle ve göz yaşıyla yaşamlarını sürdürdüklerini görüyoruz.
Saddam döneminde yurt dışına göçenler azımsanacak sayıda değildi. Ona karşın Nisan 2003 ten bu yana Irak'ın komşu ülkelerine göçenlerin sayısı gün geçtikçe artmaktadır. Irak'a komşu olan Türkiye'ye göç artışının sayılarının artışı hissedilir derce de verilen İnternet sayfasında dikkat çekmektedir: http://www.unhcr.org.tr/SayilarlaIltica_tur.asp Ancak görülen sayının kat kat üzerinde mültecilerinde olduğu inkar edilemez.
Bununda nedeni BMMYK yinin mülakatlarında kendine has belirlemiş kriterler doğrultusunda mülteci kabul etmektedir. Örneğin yukarıda verilen İnternet sayfasında yer alan Iraklı mülteci sayısının üzerinde Türkiye'nin büyük şehirlerinde ağır şartlarda yaşamlarını sürdürmeye çalışınlar taşra semtlerin her mahallesinde her sokağında rastlamak mümkündür.
Irak'taki savaş nedeniyle Türkiye'ye, Suriye'ye, Ürdün'e, İran ve Avrupa ülkelerine kaçan insanlar arasında Türkmenler de büyük ölçüde nasibini almıştır.
Saddam rejimi döneminde ağır baskılara maruz kalan Türkmenler iç göçe zorlandıkları gibi Irak'ın dışına kaçarak da hayatlarını kurtaran az değildi. Gelen bilgilere göre Irak'ın değişik bölgelerinden ve değişik etnik yapıya dayalı Irak'ın dışına kaçanların sayısı dört milyonu bulmuştur.
Ayrıca Irak'ın içinde yerlerini değiştirmek zorunda kalanların sayısı bir milyon beşyüz bini geçmektedir. Bunlar güvenlik sebepleri başta olmak üzere şehirlerden köylere veya daha az patlama ve ölüm olan bölgelere taşınanları kapsamaktadır.
10 Nisan 2003 ten bu yana etnik soykırıma maruz kalan Türkmenlerin önünde iki seçeneğin birini seçmeye zorlandıklarını görüyoruz:
· Yaşadıkları şehri terk etmek. Buda Türkmeneli coğrafiyesinin dışına itmek. Bu coğrafiye Irak'ın içinde iç göç olabildiği kadarda Irak'ın dışına göçe zorlanmaktadırlar. Irak'ın bu günkü şartları dış göçü daha fazla ön planda tutmaya mecbur kıldığını görüyoruz. · Yerinde kalıp yurdunu terk etmeyip direnmenin sonunda Etnik Kimliğinden Olmak endişesi baş gösterdiğini yaşadıkları baskılardan anlıyoruz.. Yani silahlı diğer etnik grupların dayatmacı uygulamalarına baş eğip ana dilinden vaz geçmek demektir. Bu uygulama direk yapılmasa da ekonomi yönden baskı yaratmak, devlet dairelerinde işe almamak, mülk alımlarını kısıtlamak buna karşın mülk satmalarını kolaylaştırmak, ana dilde eğitime izin vermemek, v.s yöntemlerle azim ve şevklerini kırdırmaktır.Türkmenler, Türkmeneli coğrafyasında uğradıkları baskı ve haksızlıkları Irak hükümetinin çözmesi gerekirken ne yazık ki Birleşmiş Milletler Mülteciler örgütünün başkanı Antonio Guterres'nin ifadesinde yer alan: "kendi ülkelerinde göçe zorlanan grupların kendi hükümetlerinden medet umduğunu ama aslında birçok defalar, hükümetlerin, çözümün değil, sorunun tarafı ve söz konusu grupların hedef olduğu zulmün bir unsuru olduğunu görüyoruz." ( http://www.kesfetmekicinbak.com/gundem/02245/)
Konuşmasında tıpatıp Irak'ta Türkmenlerin durumunu yansıtmaktadır.
Her yıl 20 Haziranda UNHCR / BMMYK (BM Mülteciler Yüksek Komiserliği) nin düzenlediği etkinlikleri arasında acaba Türkmen mültecilere yer verip onları dinlemek için ve göçe zorlanan diğer insanlarla dertlerini paylaşmaya fırsat veriyorlar mı?
Ayrıca BMMYK raporlarında Irak Türkmenleri ne kadar yer alıyor. Onu merak ediyorum. Bizi bu konuda aydınlatmalarını bekliyoruz... Her mültecinin yurduna, evine dönmesini temennisiyle...
Kemal BEYATLI
İstanbul
20 Haziran 2007
http://www.irakturkleri.org/
20 Haziran 2000 tarihi itibarıyla Birleşmiş Milletler tarafından Dünya Mülteciler Günü olarak ilan edildi. Bunun işleyişini de UNHCR / BMMYK (BM Mülteciler Yüksek Komiserliği) ne yürütülmesi tevdi edildi.2000 yılından öncede yaşanan göç olayları insanlık tarihinde çözülmesi zor görünen bir sorun haline gelmiştir.
Bu günkü dünyanın bir çok bölgesinde meydana gelen savaşlar ve bu savaşların sonu gelmedikçe göç sorunu daha da zor haller alarak devam edecektir. Irak, Filistin, Afganistan, Lübnan, Darfur ve daha nice ülkede kimi dış saldırıların yanında iç savaşlar da devam etmektedir.
Ekonomi sıkıntılar bir yana bırakılırsa göçün ana nedeni savaş olduğu apaçık görülmektedir. Savaşları fitillendiren değişik sebepleri irdelemeye bu kısa yazıda olmadığı gibi kitaplar bile sığmayabilir.
Günümüzün ağır ve nedeni için pek çok soru işaretiyle karşılaştığımız bir Irak savaşı var. ABD başta olmak üzere yandaşlarıyla birlikte gütmekte olduğu sözde; dikte rejimi devirme savaşı ve Irak halkına özgürlük, demokrasi v.s. vaatler yerine Nisan 2003 itibarıyla Irak halkı sadece ölümlerle ve göz yaşıyla yaşamlarını sürdürdüklerini görüyoruz.
Saddam döneminde yurt dışına göçenler azımsanacak sayıda değildi. Ona karşın Nisan 2003 ten bu yana Irak'ın komşu ülkelerine göçenlerin sayısı gün geçtikçe artmaktadır. Irak'a komşu olan Türkiye'ye göç artışının sayılarının artışı hissedilir derce de verilen İnternet sayfasında dikkat çekmektedir: http://www.unhcr.org.tr/SayilarlaIltica_tur.asp Ancak görülen sayının kat kat üzerinde mültecilerinde olduğu inkar edilemez.
Bununda nedeni BMMYK yinin mülakatlarında kendine has belirlemiş kriterler doğrultusunda mülteci kabul etmektedir. Örneğin yukarıda verilen İnternet sayfasında yer alan Iraklı mülteci sayısının üzerinde Türkiye'nin büyük şehirlerinde ağır şartlarda yaşamlarını sürdürmeye çalışınlar taşra semtlerin her mahallesinde her sokağında rastlamak mümkündür.
Irak'taki savaş nedeniyle Türkiye'ye, Suriye'ye, Ürdün'e, İran ve Avrupa ülkelerine kaçan insanlar arasında Türkmenler de büyük ölçüde nasibini almıştır.
Saddam rejimi döneminde ağır baskılara maruz kalan Türkmenler iç göçe zorlandıkları gibi Irak'ın dışına kaçarak da hayatlarını kurtaran az değildi. Gelen bilgilere göre Irak'ın değişik bölgelerinden ve değişik etnik yapıya dayalı Irak'ın dışına kaçanların sayısı dört milyonu bulmuştur.
Ayrıca Irak'ın içinde yerlerini değiştirmek zorunda kalanların sayısı bir milyon beşyüz bini geçmektedir. Bunlar güvenlik sebepleri başta olmak üzere şehirlerden köylere veya daha az patlama ve ölüm olan bölgelere taşınanları kapsamaktadır.
10 Nisan 2003 ten bu yana etnik soykırıma maruz kalan Türkmenlerin önünde iki seçeneğin birini seçmeye zorlandıklarını görüyoruz:
· Yaşadıkları şehri terk etmek. Buda Türkmeneli coğrafiyesinin dışına itmek. Bu coğrafiye Irak'ın içinde iç göç olabildiği kadarda Irak'ın dışına göçe zorlanmaktadırlar. Irak'ın bu günkü şartları dış göçü daha fazla ön planda tutmaya mecbur kıldığını görüyoruz. · Yerinde kalıp yurdunu terk etmeyip direnmenin sonunda Etnik Kimliğinden Olmak endişesi baş gösterdiğini yaşadıkları baskılardan anlıyoruz.. Yani silahlı diğer etnik grupların dayatmacı uygulamalarına baş eğip ana dilinden vaz geçmek demektir. Bu uygulama direk yapılmasa da ekonomi yönden baskı yaratmak, devlet dairelerinde işe almamak, mülk alımlarını kısıtlamak buna karşın mülk satmalarını kolaylaştırmak, ana dilde eğitime izin vermemek, v.s yöntemlerle azim ve şevklerini kırdırmaktır.Türkmenler, Türkmeneli coğrafyasında uğradıkları baskı ve haksızlıkları Irak hükümetinin çözmesi gerekirken ne yazık ki Birleşmiş Milletler Mülteciler örgütünün başkanı Antonio Guterres'nin ifadesinde yer alan: "kendi ülkelerinde göçe zorlanan grupların kendi hükümetlerinden medet umduğunu ama aslında birçok defalar, hükümetlerin, çözümün değil, sorunun tarafı ve söz konusu grupların hedef olduğu zulmün bir unsuru olduğunu görüyoruz." ( http://www.kesfetmekicinbak.com/gundem/02245/)
Konuşmasında tıpatıp Irak'ta Türkmenlerin durumunu yansıtmaktadır.
Her yıl 20 Haziranda UNHCR / BMMYK (BM Mülteciler Yüksek Komiserliği) nin düzenlediği etkinlikleri arasında acaba Türkmen mültecilere yer verip onları dinlemek için ve göçe zorlanan diğer insanlarla dertlerini paylaşmaya fırsat veriyorlar mı?
Ayrıca BMMYK raporlarında Irak Türkmenleri ne kadar yer alıyor. Onu merak ediyorum. Bizi bu konuda aydınlatmalarını bekliyoruz... Her mültecinin yurduna, evine dönmesini temennisiyle...
Aucun commentaire:
Enregistrer un commentaire